Dzien Swira



Kieslowski’nin Three Color ve Dekalog serisi ile beni takip ettirmeye yönelttiği Polonya semaları, hiç de kötü olmayan örneklerle kendinden söz ettirir oldu. Geçmişiyle iç hesaplaşmalarını henüz bitirememiş toprakların kültürel anlamda ortaya koyduğu eserlerin bir dezavantajı “kendini tekrar ediyor” olmasıysa da, hümanist yapılarını koruyor olmaları da artı bir avantaj. Dzien Swira; işte tam böyle bir örnek.

Mialczynski Adie, ayak tırnağından saçının teline kadar takıntılı ve paranoyak bir adamdır. Bir okulda edebiyat öğretmenidir ve hayattan tek zevk aldığı mecra şiir mecrasıdır. Arka sesten Adie’nin tüm takıntılarını hayretle ve bazen de sinir olarak izliyoruz. Karısından boşanan ve sık sık herşeyden yorulduğunu dile getiren Adie, bunu mimikleriyle olsun yüz ifadeleriyle olsun bize her karede hissettiriyor. Filmin cilvesi burada baş gösteriyor ve yukarıda da bahsettiğim gibi arada kadraja giren “hümanist” öğeler filmi çok değerli kılıyor.

Tek kişilik mükemmel bir oyun hissiyatını izleyiciyi çok da derinlere düşünmeye itmeden veren Dzien Swira; A Single Man‘ın geçtiğimiz sene hissettirdiği o içtenlik havasını bir Avrupa Sineması örneği olarak hat safhaya ulaştırıyor diyebilirim. Araya bir de kara mizahi öğelerin muhteşem serpiştirilmesi filmi tadından yenmez hale geliyor. Bir karakterin herşeyiyle alıp götürdüğü Dzien Swira, izleyiciye birşeyler hissettiriyor, “aa evet, bunu ben de yapıyorum” dedirtiyor ve bir sinema filminin verebileceği tüm spesifik öğeleri veriyor. Bize de izlemek düşüyor.

Bu arada. Kapıyı kapattığınıza emin misiniz?

13 Ara 2010 tarihinde Film Kritikleri içinde yayınlandı ve , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin. 2 Yorum.

  1. Polonya sinemasına biraz yabancısıyım, hernekadar kalitesinden şüpheli olsamda , bahsettiginiz örneklerden yola çıkarak takibe almaya çalışacağım.

  2. Polonya Sineması için biraz sabır gerek. İyi bulacağınıza eminim, teşekkürler.

Yorum bırakın