Kærlighed på Film (Just Another Love Story)


“Sıradan bir aşk hikayesi..”

Yön. – Sen.: Ole Bornedal
Oyuncular:
Andres W. Berthelsen,Rebecka Hemse, Nikolaj Lie Kaas
Yapım Yılı:
2007
Ülke:
Danimarka

Öncelikle filmi izlememe vesile olduğu için Murat Menteş abimize ve dolayısıyla Afilli Filintalar çetesine teşekkür ederim buradan. Ki yazdığı yazıda da “Adrian Monk’un da dediği gibi “Bana teşekkür edeceksiniz.”” ifadelerini kullanmıştı.

İzlemeden önce ne konusuna ne de yönetmenin diğer filmlerin bakmışlığım var. Yalnız izledikten sonra yönetmenin diğer filmlerinin de çok başarılı bulunduğunu okudum. Şimdiden sonra yönetmen Ole Bornedal‘in diğer filmlerine bakmak farz oldu..

Kurgusal bakımdan öyle muazzam bir iş yapılmış ki filmdeki gariplikler silsilesini anlamamazlıktan geliyor,hiç takmıyor,büyüsüne kendinizi veriyorsunuz.. Adının sıradan bir aşk hikayesi olmasından mütevellit izlemeden önce konusuna bakmadan dalan herkesi şaşkınlığa uğratacağı kesin. Ki konusuna bakıp da izleyenler de şaşıracaktır buna eminim.

“Güzel bir sahne.
Yağmur altındaki kurban..”

Nasıl başlıyorsa öyle bitiyor film. Böyle kurgulanmış şekilde izlediğim kaçıncı film bilmiyorum ama bu türe bayıldığımı söyleyebilirim. Reconstruction’a benzediği yazılmış birkaç yerde. Evet bencede hem ortak başrol oyuncusundan hem de gidişatından benzediği yönler var fakat ondan daha özgün bir anlatım ve doğal oyunculukların olduğu apaçık.

Uzunca bir süredir böyle etkileyici film izlemedim sanırım. İskandinav sinemasının o durgun ama içinde çok şey barındıran yapısının üstüne çok şey koyularak hazırlanmış bir yapım. Ne muallakta kalan bir yanı var ne de verebileceklerinin altında birşey veriyor. Tek kelimeyle mükemmel.. Bu soğuk iskandinavya coğrafyasının sımsıcak kültürel meyveler vermesine alıştım ben, küçük ama etkileyecek bir tavsiyem sizin de alışmanız yönünde :P . Şu karlı ve bir o kadar da muazzam İstanbul günlerinde bir fincan kahvenin eşliğinde keyiflendireceği kesin.

Bu filmi izlemek, doğru ata oynamak gibi..

— Bu bölüm film hakkında ipucu verir —

Evlilik üzerine müthiş bir diyalog geçmekte ;

Evlilik yeni bir arabaya benzer. Ön bahçenin dışında kullanmaya başladığında heyecanlı olursun; tamamen yenidir. Zamanla ilgini kaybedersin. Yıkamazsın artık. Paspasları süpürmezsin. Boş şişeleri koltuğun altında bırakırsın. Tek istediğin yeni bir araba almaktır. Eğer düzenli biri olsaydın, haftada bir kere: 1-) Arabayı yıka. 2-) Süpür. 3-) İç kısmı nemli bir bezle sil. 4-) Tekerleklerin ortasını yıka. Her zaman araban yeni kalırdı.

Yine aynı şekilde..

Beautiful women and a mystery. isn’t that how all film noirs begin?

diyerek hem film hakkında en ufak özeti veriyor hem de “.. ve bir kadın. kadın her zaman olmalıdır” diyaloğunu da içine alıyor. Diyalogların da ne kadar birbiriyle tutarlı ve öncesi/sonrasıyla bağlayıcı olduğunu da gösteriyor bir bakıma..

Bence filmin diyalogu (diyalog demek doğru olur mu acaba?) Jonas’ın karısından geliyor..

– Kumar mı oynuyorsun Jonas?

İpucu sonu

Bunu seven Zeit Der Wünsche‘i de sevdi.

24 Oca 2010 tarihinde Film Kritikleri içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin. 2 Yorum.

  1. Murat Menteş tavsiye edince listeye almıştım hemen zaten.

  2. Film hakkında çok olumlu şeyler söyleyeceğini düşünüyorum, umarım bir an önce izlersin (:

Yorum bırakın